3005062100047
959395
https://www.ikrakitap.com/cikmaz-sokak
Çıkmaz Sokak
9.07
"İnsan iradesini teslim alan "piyasa", bugün "tüketim toplumu" denilen, ihtiyaçların temininden öte, isteklerinin tatminine odaklanmış, merkezinde hazzın yer aldığı "birey"ler teşekkül ettirmiştir. Bir bakıma da, TEK-LİKTEN, TEK-TİPLEŞMEYE giden bu "birey"ler, tüketimi bir "iletişim" aracı ve kimlik inşası olarak gördükleri için, misâl, sadece ekmek ve beyaz eşya gibi maddî şeyleri değil, kültürden sanata kadar her şeyi tüketim malzemesi yapmıştır. Hiçbir şeyin "kalıcı" kılınmadığı "ÇIKMAZ SOKAK"ta, insanoğlu için iş gide gide; dostluk, vefa, aile, evlilik, sadakat, hâsılı her şeyin tüketilmesine veyahut içinin boşaltılarak mânâ değerinin azalmasına sebeb olmuştur.
Batılı bir fikir adamının cümleleriyle söylersek, "Ekonominin içtimaî ilişkilere gömülü olması gerekirken, içtimaî ilişkiler ekonomik sisteme gömülü kalmıştır." Tabiî ki bunda -ruha bağlı olmayan- aklın nereye götürdüğünün ve maddesine tasarruf edemeyen ruhun, havada başıboş parendeler atmak gibi, hiçbir yere vardıramayacağının hikmeti de gizlidir. Şuurla kavramamız gereken, meselenin sadece iktisadî yahut siyasî olmaktan öte, daha çok fikrî ve ahlâkî olduğudur."
"İnsan iradesini teslim alan "piyasa", bugün "tüketim toplumu" denilen, ihtiyaçların temininden öte, isteklerinin tatminine odaklanmış, merkezinde hazzın yer aldığı "birey"ler teşekkül ettirmiştir. Bir bakıma da, TEK-LİKTEN, TEK-TİPLEŞMEYE giden bu "birey"ler, tüketimi bir "iletişim" aracı ve kimlik inşası olarak gördükleri için, misâl, sadece ekmek ve beyaz eşya gibi maddî şeyleri değil, kültürden sanata kadar her şeyi tüketim malzemesi yapmıştır. Hiçbir şeyin "kalıcı" kılınmadığı "ÇIKMAZ SOKAK"ta, insanoğlu için iş gide gide; dostluk, vefa, aile, evlilik, sadakat, hâsılı her şeyin tüketilmesine veyahut içinin boşaltılarak mânâ değerinin azalmasına sebeb olmuştur.
Batılı bir fikir adamının cümleleriyle söylersek, "Ekonominin içtimaî ilişkilere gömülü olması gerekirken, içtimaî ilişkiler ekonomik sisteme gömülü kalmıştır." Tabiî ki bunda -ruha bağlı olmayan- aklın nereye götürdüğünün ve maddesine tasarruf edemeyen ruhun, havada başıboş parendeler atmak gibi, hiçbir yere vardıramayacağının hikmeti de gizlidir. Şuurla kavramamız gereken, meselenin sadece iktisadî yahut siyasî olmaktan öte, daha çok fikrî ve ahlâkî olduğudur."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.