Din-Felsefe Yazıları

Stok Kodu:
9786258077186
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
220
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-07-19
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%32 indirimli
160,00 TL
108,80 TL
Aynı gün kargo
9786258077186
980184
Din-Felsefe Yazıları
Din-Felsefe Yazıları
108.80
Din ile felsefe arasında kurulan ilişkinin kökeni insanlık tarihi kadar eskidir. Antik Çağ'da bir yaşam tarzı olan felsefe, Orta Çağ'da din ile yakın ilişki içinde oldu. Modern çağlara gelindiğinde bu ilişkinin otantik vasıflarını terk etmeye başladığını görüyoruz. Bozulan bu otantik ilişkiyi tekrar kurmak için; varlık, bilgi ve değer telakkisi üzerine yeni uyarlamalara ihtiyaç hasıl olmuştur. Hakikat iddiasındaki klasik felsefî düşüncenin ve dînî geleneğin, modern sonrası toplumlarda hakikat iddiasını yitirmesinin sosyal-pratik sonuçları olmuştur. Duyusal varlık alanı dışında hiçbir gerçekliği kabul etmeyen çağdaş düşüncenin yarattığı toplumlarda, varoluşsal kaygıların da arttığı görülmektedir. Ancak toplumların neredeyse tamamında görülen bu varoluşsal kriz, klasik metafiziğin sunduğu değerlere karşı önyargıyı yıkmayı başaramamış, aksine birey veya toplum olarak insanın içinde bulunduğu bu kaotik durum, bir ticari meta haline dönüşmüştür. Bu çalışma, bu bağlamda felsefe-din ilişkilerini farklı açılardan değerlendiren ve bahsi geçen kaotik durumdan çıkışın yollarını arayan bir çabadır.
Din ile felsefe arasında kurulan ilişkinin kökeni insanlık tarihi kadar eskidir. Antik Çağ'da bir yaşam tarzı olan felsefe, Orta Çağ'da din ile yakın ilişki içinde oldu. Modern çağlara gelindiğinde bu ilişkinin otantik vasıflarını terk etmeye başladığını görüyoruz. Bozulan bu otantik ilişkiyi tekrar kurmak için; varlık, bilgi ve değer telakkisi üzerine yeni uyarlamalara ihtiyaç hasıl olmuştur. Hakikat iddiasındaki klasik felsefî düşüncenin ve dînî geleneğin, modern sonrası toplumlarda hakikat iddiasını yitirmesinin sosyal-pratik sonuçları olmuştur. Duyusal varlık alanı dışında hiçbir gerçekliği kabul etmeyen çağdaş düşüncenin yarattığı toplumlarda, varoluşsal kaygıların da arttığı görülmektedir. Ancak toplumların neredeyse tamamında görülen bu varoluşsal kriz, klasik metafiziğin sunduğu değerlere karşı önyargıyı yıkmayı başaramamış, aksine birey veya toplum olarak insanın içinde bulunduğu bu kaotik durum, bir ticari meta haline dönüşmüştür. Bu çalışma, bu bağlamda felsefe-din ilişkilerini farklı açılardan değerlendiren ve bahsi geçen kaotik durumdan çıkışın yollarını arayan bir çabadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat
Ürün Sepete Eklendi