9786256781986
982581
https://www.ikrakitap.com/dinler-tarihinin-elestirel-baglami-jeneoloji-yapibozum-ve-post-kolonyal-elestiri
Dinler Tarihinin Eleştirel Bağlamı ;Jeneoloji, Yapıbozum ve Post-Kolonyal Eleştiri
380.00
Genelde din çalışmaları, özelde ise dinler tarihi, dünyanınüçte ikisinin sömürge olduğu bir dönemde ortaya çıkan/inşa edilen bilimsel disiplinlerdir. Bilgi sosyolojisinin ve bilgi arkeolojisinin bize söylediği gibi her bilgi dalı gibi, dinler tarihi de içine doğduğu ortamın ihtiyaçlarını karşılamak için ortaya çıktığından, din anlayışı, din tasnifleri, din tanımları, onları ifade etmek için kullanılan kavramlar, araştırmak için seçilen dinler ve konular hususunda söz konusu ortamın etkisini taşımıştır. Zamanla bu etkiden uzaklaşmaya daha tarafsız olmaya yönelik çalışmalar eksik olmasa da dinler tarihinin kendisi problematize edilmemiş/eleştiri konusu olmamıştır. 1964'lerden itibaren yavaş yavaş bu tür çalışmalar ortaya çıkmaya başlasa da, özellikle de Faucoul'unsoykütüğü yönteminin etkisini taşıyan Said'in Şarkıyatçılık kitabının ortaya çıkışı ve onun yol açtığı yeni araştırma alanları (post-kolonyal, madun ve feminist çalışmaları), post-modernizm ve yapı-bozumunun yol açtığı ortam başka çalışma alanlarının yanı sıra dinler tarihi çalışmaları da nesnelleştirilmeye başlandı. Eleştirel olarak adlandırılan bu yaklaşımlar, Türkiye dinler tarihi akademyasında çok az kişinin, -bu kapsam ve derinlikte olmasa dakalem
oynattığı bir alandır. Elinizdeki bu çalışma, mezkûr yaklaşımların dinler tarihine nasıl uygulandığını göstererek eleştirel din incelemesinin sınırlarını göstermeyi hedefler. Daha doğrusu, jeneoloji/soykütüğü, yapı-bozum ve post-kolonyal eleştirinin dinler tarihini, dinler tarihi çalışmalarını ortaya çıktığı bağlamla ilişkilendirerek onun kullandığı kavramları, yöntemleri ve bu bağlamda üretilmiş olan dinler tarihi çalışmalarını nasıl sorunsallaştırdıklarını ortaya koyduğu gibi, aynı zamanda onların bazı şeyleri anlamamızı mümkün kılarken bazen de telafisi zor sonuçlara yol açtıklarını göstermekte; böylece de söz konusu yaklaşımların bakış açılarında ve eleştirilerinde ne kadar sahici olduklarını da ortaya koymaya çalışmaktadır.
Genelde din çalışmaları, özelde ise dinler tarihi, dünyanınüçte ikisinin sömürge olduğu bir dönemde ortaya çıkan/inşa edilen bilimsel disiplinlerdir. Bilgi sosyolojisinin ve bilgi arkeolojisinin bize söylediği gibi her bilgi dalı gibi, dinler tarihi de içine doğduğu ortamın ihtiyaçlarını karşılamak için ortaya çıktığından, din anlayışı, din tasnifleri, din tanımları, onları ifade etmek için kullanılan kavramlar, araştırmak için seçilen dinler ve konular hususunda söz konusu ortamın etkisini taşımıştır. Zamanla bu etkiden uzaklaşmaya daha tarafsız olmaya yönelik çalışmalar eksik olmasa da dinler tarihinin kendisi problematize edilmemiş/eleştiri konusu olmamıştır. 1964'lerden itibaren yavaş yavaş bu tür çalışmalar ortaya çıkmaya başlasa da, özellikle de Faucoul'unsoykütüğü yönteminin etkisini taşıyan Said'in Şarkıyatçılık kitabının ortaya çıkışı ve onun yol açtığı yeni araştırma alanları (post-kolonyal, madun ve feminist çalışmaları), post-modernizm ve yapı-bozumunun yol açtığı ortam başka çalışma alanlarının yanı sıra dinler tarihi çalışmaları da nesnelleştirilmeye başlandı. Eleştirel olarak adlandırılan bu yaklaşımlar, Türkiye dinler tarihi akademyasında çok az kişinin, -bu kapsam ve derinlikte olmasa dakalem
oynattığı bir alandır. Elinizdeki bu çalışma, mezkûr yaklaşımların dinler tarihine nasıl uygulandığını göstererek eleştirel din incelemesinin sınırlarını göstermeyi hedefler. Daha doğrusu, jeneoloji/soykütüğü, yapı-bozum ve post-kolonyal eleştirinin dinler tarihini, dinler tarihi çalışmalarını ortaya çıktığı bağlamla ilişkilendirerek onun kullandığı kavramları, yöntemleri ve bu bağlamda üretilmiş olan dinler tarihi çalışmalarını nasıl sorunsallaştırdıklarını ortaya koyduğu gibi, aynı zamanda onların bazı şeyleri anlamamızı mümkün kılarken bazen de telafisi zor sonuçlara yol açtıklarını göstermekte; böylece de söz konusu yaklaşımların bakış açılarında ve eleştirilerinde ne kadar sahici olduklarını da ortaya koymaya çalışmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.