Diriliş Sevdası

Stok Kodu:
9786051511917
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
256
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-04-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%25 indirimli
85,00 TL
63,75 TL
9786051511917
919970
Diriliş Sevdası
Diriliş Sevdası
63.75
"İki Cami Arasında Aşk'' Yazarından "Bir İmparatorluğun Doğuşu" Anadolu topraklarının Moğol zulmü altında olduğu günlerde, tarih boyunca bağımsız yaşamış ve devlet sahibi olmuş Türkler, yeni bir devlet kuracak Lider'inin özlemiyle yanıp tutuşuyordu. Orta Asya'da tarih sahnesine çıktıkları anda Mete Han'dan beri süregelen devlet geleneği, Selçuklu Devleti'nin yıkılmasının ardından yeni devleti kuracak ve Türkleri bir bayrak altında toplayacak Bey'in göreceği kutlu rüyanın haberinin gelmesini bekliyordu. Türk milletine ve İslam ümmetine liderlik yapacak hükümdarı bekleyen "kutlu emanetler" uzun yıllardır düşmanların, casusların ve geçtikleri her yeri yakıp yıkan Moğollar'ın eline geçmemesi için "Teşkilat" tarafından korunuyor, bu uğurda nice canlar feda ediliyordu. Çok uzun zamandır yeni liderini bekleyen Türkler, sonunda Söğüt tarafından gelen müjdeyi almışlardı. Ertuğrul Gazi Oğlu Osman, "Teşkilat"ın beklediği müjdeci rüyayı görmüştü. Bu rüya sadece Anadolu'nun değil, tüm dünyanın tarihini, akışını ve kaderini değiştirecekti. ... Halk arasında anlatılan bir efsaneye göre Hazreti Nuh'un oğlu rüyasında bu çölün ortasından geçti ve büyük bir orman gördü. Çölden korktu ise de ormana hayranlık duydu. Uykusundan uyandığında insanın içmeye doyamadığı su dolu bir kuyu buldu. Çöle rağmen su o kadar tatlıydıki tufandan kurtulduktan sonra kendi ile gelenlerle birlikte burada, kuyunun etrafında şehir kurmaya karar verdi.Musa, yüzyıllar önce kurulan şehrin dışında geniş alana yayılan çölün kenarında durduğunda nerede olduğunu bilmiyordu,yavaş yavaş kendine geldi. Nefes alış verişi normalleşti,endişeli gözlerle etrafına baktı. Şehir arkasında kalmış, kendi çöle gelmişti. Aklında ise Nuh peygamberin oğlu ile ilgili anlatılan efsane vardı. İçinde yaşadığı şehir,peygamber oğlu tarafından kurulmuştu. Gülümsemeye çalıştı. Kumlar, hafiften esen rüzgârla havada uçuşuyor,rahat nefes almasını engelliyordu. Şehrin etrafını ince bir yılan gibi saran çöl, soğuk, sevimsiz hayvanın yılda iki kere deri değiştirmesi gibi yılda iki defa büyük kum fırtınasına neden oluyordu. Genç adam, Tebbad rüzgârına denk gelmediğine sevindi. Biliyordu ki bu rüzgâra maruz kalan kervan ya da atlı biri asla kurtulamazdı. Kum fırtınasının kızıl kumlardan oluşturacağı tepeciklerin altında kalıp sonsuza kadar kaybolup giderdi. ...
"İki Cami Arasında Aşk'' Yazarından "Bir İmparatorluğun Doğuşu" Anadolu topraklarının Moğol zulmü altında olduğu günlerde, tarih boyunca bağımsız yaşamış ve devlet sahibi olmuş Türkler, yeni bir devlet kuracak Lider'inin özlemiyle yanıp tutuşuyordu. Orta Asya'da tarih sahnesine çıktıkları anda Mete Han'dan beri süregelen devlet geleneği, Selçuklu Devleti'nin yıkılmasının ardından yeni devleti kuracak ve Türkleri bir bayrak altında toplayacak Bey'in göreceği kutlu rüyanın haberinin gelmesini bekliyordu. Türk milletine ve İslam ümmetine liderlik yapacak hükümdarı bekleyen "kutlu emanetler" uzun yıllardır düşmanların, casusların ve geçtikleri her yeri yakıp yıkan Moğollar'ın eline geçmemesi için "Teşkilat" tarafından korunuyor, bu uğurda nice canlar feda ediliyordu. Çok uzun zamandır yeni liderini bekleyen Türkler, sonunda Söğüt tarafından gelen müjdeyi almışlardı. Ertuğrul Gazi Oğlu Osman, "Teşkilat"ın beklediği müjdeci rüyayı görmüştü. Bu rüya sadece Anadolu'nun değil, tüm dünyanın tarihini, akışını ve kaderini değiştirecekti. ... Halk arasında anlatılan bir efsaneye göre Hazreti Nuh'un oğlu rüyasında bu çölün ortasından geçti ve büyük bir orman gördü. Çölden korktu ise de ormana hayranlık duydu. Uykusundan uyandığında insanın içmeye doyamadığı su dolu bir kuyu buldu. Çöle rağmen su o kadar tatlıydıki tufandan kurtulduktan sonra kendi ile gelenlerle birlikte burada, kuyunun etrafında şehir kurmaya karar verdi.Musa, yüzyıllar önce kurulan şehrin dışında geniş alana yayılan çölün kenarında durduğunda nerede olduğunu bilmiyordu,yavaş yavaş kendine geldi. Nefes alış verişi normalleşti,endişeli gözlerle etrafına baktı. Şehir arkasında kalmış, kendi çöle gelmişti. Aklında ise Nuh peygamberin oğlu ile ilgili anlatılan efsane vardı. İçinde yaşadığı şehir,peygamber oğlu tarafından kurulmuştu. Gülümsemeye çalıştı. Kumlar, hafiften esen rüzgârla havada uçuşuyor,rahat nefes almasını engelliyordu. Şehrin etrafını ince bir yılan gibi saran çöl, soğuk, sevimsiz hayvanın yılda iki kere deri değiştirmesi gibi yılda iki defa büyük kum fırtınasına neden oluyordu. Genç adam, Tebbad rüzgârına denk gelmediğine sevindi. Biliyordu ki bu rüzgâra maruz kalan kervan ya da atlı biri asla kurtulamazdı. Kum fırtınasının kızıl kumlardan oluşturacağı tepeciklerin altında kalıp sonsuza kadar kaybolup giderdi. ...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat
Ürün Sepete Eklendi