9789753892001
946324
https://www.ikrakitap.com/endulusten-ispanyaya
Endülüs'ten İspanya'ya
33.75
Endülüs medeniyeti, bir hoşgörü medeniyetidir. Bu medeniyet çerçevesinde hakim unsur İslamve müslümanlardır.
Batı'ya ilmin, felsefenin, düşüncenin var olduğunu gösteren Endülüs'tür. Denebilir ki Endüls olmasaydı Rönesans olmazdı. Avrupa'nın "Karanlık Çağ"ını dağıtan ilk ışık kaynağıdır.
Siyasi açıdan Endülüs tarihi, kelimenin tam anlamıyla bir ibret levhasıdır. Bu levhada, belli ideallar etrafında kenetlendikleri sürece müslümanların nasıl zirveye tırmandıklarını; buna mukabil siyasi ihtiras ve idealsizliklerin ise aynı insanları sonunda nasıl tükettiğini, çok net çizgiler halinde görmek mümkündür.
Zorla hıristiyanlığa sokulma, işkence, çocukların analarından ayrılması, toprakların gasbedilmesi, evlerinin yıkılması, cami içinde doldurularak topluca yakılmaları, diri diri etlerinin kemiklerinden ayrılması, bu insanların hergün karşılaştıkları hadiseler olmuştur. Bütün bu acıların baş mümessilerinden birisinin kilise olması, son derece düşündürücüdür. Tabiri caizse, kilise cehennemi dünyaya taşımıştır.
Endülüs müslümanları, bütün bu baskılara rağmen bir kimlik mücadelesi vermişlerdir. Bu mücadele sayesinde, Hrıstiyan İspanya'nın İslam'ın Kuzey Afrika'daki kaderi üzerinde fazla bir rol oynaması mümkün olmamıştır.
Endülüs her yönüyle bütün zamanlara ışık tutacak bir destandır. İnsanlığın ufku, insanlığın yüzkarası... Tarihe sığmayan bir medeniyet ve tarihe sığmayan bir kıyım... Kuşkusuz bugün de insanlık kendini çağdaş Endülüslerle sınamaktadır.
(Arka Kapak)
Endülüs medeniyeti, bir hoşgörü medeniyetidir. Bu medeniyet çerçevesinde hakim unsur İslamve müslümanlardır.
Batı'ya ilmin, felsefenin, düşüncenin var olduğunu gösteren Endülüs'tür. Denebilir ki Endüls olmasaydı Rönesans olmazdı. Avrupa'nın "Karanlık Çağ"ını dağıtan ilk ışık kaynağıdır.
Siyasi açıdan Endülüs tarihi, kelimenin tam anlamıyla bir ibret levhasıdır. Bu levhada, belli ideallar etrafında kenetlendikleri sürece müslümanların nasıl zirveye tırmandıklarını; buna mukabil siyasi ihtiras ve idealsizliklerin ise aynı insanları sonunda nasıl tükettiğini, çok net çizgiler halinde görmek mümkündür.
Zorla hıristiyanlığa sokulma, işkence, çocukların analarından ayrılması, toprakların gasbedilmesi, evlerinin yıkılması, cami içinde doldurularak topluca yakılmaları, diri diri etlerinin kemiklerinden ayrılması, bu insanların hergün karşılaştıkları hadiseler olmuştur. Bütün bu acıların baş mümessilerinden birisinin kilise olması, son derece düşündürücüdür. Tabiri caizse, kilise cehennemi dünyaya taşımıştır.
Endülüs müslümanları, bütün bu baskılara rağmen bir kimlik mücadelesi vermişlerdir. Bu mücadele sayesinde, Hrıstiyan İspanya'nın İslam'ın Kuzey Afrika'daki kaderi üzerinde fazla bir rol oynaması mümkün olmamıştır.
Endülüs her yönüyle bütün zamanlara ışık tutacak bir destandır. İnsanlığın ufku, insanlığın yüzkarası... Tarihe sığmayan bir medeniyet ve tarihe sığmayan bir kıyım... Kuşkusuz bugün de insanlık kendini çağdaş Endülüslerle sınamaktadır.
(Arka Kapak)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.