Kıymetli okuyucu! Günümüzde, sabah namazı ve sahur vakitlerinin tayininde çok ciddi sorunlar bulunmaktadır. Sabah namazı Ramazan Ayında vaktinden önce kılınmaktadır. Sahur da olması gereken vakitten çok önce yapılmaktadır. Halbuki bu vakitler fecrin durumu ile alakalıdır. Maalesef hem ülkemizde hem de Müslümanların yaşadığı diğer ülkelerde takvimler Fecr-i Kâzib'e göre düzenlenmiştir. Bu takvimlere göre hareket etmek yani sabah ezanının erkene alınması Müslümanları büvük yanlışlara götürmektedir: * Bazı mescitlerde, özellikle de yol üzerinde olanlarda sabah namazının vaktinden önce kılınması. * Ramazan Ayında mescitlerde birçok kimsenin, sabah namazını Fecr-i Sâdık doğmadan önce okunan ezandan on dakika sonra kılmaları. * Hasta ve yaşlı olanların evlerinde sabah namazını erken kılmaları. * Sabaha kadar geceleyenlerin, namazı ezandan hemen sonra kılmaları. * Evlerinde kadınların çoğunun sabah ezanından hemen sonra namaz kılmaları. * Namaz kılanların çoğunluğu mescide girer girmez sabahın sünnetini kılıyorlar ve böylece sabahın sünnetinin vaktinden önce kılınmış olması. * Sahurun erken yapılması da Nebî sallallahu 'aleyhi itselimi in Sünneti'ne aykırıdır. * İftarın geciktirilmesi ise Yahudi, Hıristiyan ve Şia'ya benzemektedir. * Hava alanlarında ve uçaklarda bulunanların, takvime göre ilk vaktin girmesiyle namaz kılmaları. * Hayızlı ve nifaslı kadınların, takvimdeki vakitten kısa bir süre sonra temizlendiklerinde o gün oruçlarını tutmamaları. Bunlardan başka yanlışlar da vardır. Bunlardan bir tanesinin bulunması dahi takvimin düzeltilmesi için yeterlidir. Peki ya bu yanlışlıkların hepsinin bir araya gelmesi halinde durum nasıl olur? Bu kitapta Kur an ve Sünnet'ten delilleri ile bu bilgileri bulacak, sahur ve sabah namazı vakitlerini doğru tayin edebileceksiniz.
Kıymetli okuyucu! Günümüzde, sabah namazı ve sahur vakitlerinin tayininde çok ciddi sorunlar bulunmaktadır. Sabah namazı Ramazan Ayında vaktinden önce kılınmaktadır. Sahur da olması gereken vakitten çok önce yapılmaktadır. Halbuki bu vakitler fecrin durumu ile alakalıdır. Maalesef hem ülkemizde hem de Müslümanların yaşadığı diğer ülkelerde takvimler Fecr-i Kâzib'e göre düzenlenmiştir. Bu takvimlere göre hareket etmek yani sabah ezanının erkene alınması Müslümanları büvük yanlışlara götürmektedir: * Bazı mescitlerde, özellikle de yol üzerinde olanlarda sabah namazının vaktinden önce kılınması. * Ramazan Ayında mescitlerde birçok kimsenin, sabah namazını Fecr-i Sâdık doğmadan önce okunan ezandan on dakika sonra kılmaları. * Hasta ve yaşlı olanların evlerinde sabah namazını erken kılmaları. * Sabaha kadar geceleyenlerin, namazı ezandan hemen sonra kılmaları. * Evlerinde kadınların çoğunun sabah ezanından hemen sonra namaz kılmaları. * Namaz kılanların çoğunluğu mescide girer girmez sabahın sünnetini kılıyorlar ve böylece sabahın sünnetinin vaktinden önce kılınmış olması. * Sahurun erken yapılması da Nebî sallallahu 'aleyhi itselimi in Sünneti'ne aykırıdır. * İftarın geciktirilmesi ise Yahudi, Hıristiyan ve Şia'ya benzemektedir. * Hava alanlarında ve uçaklarda bulunanların, takvime göre ilk vaktin girmesiyle namaz kılmaları. * Hayızlı ve nifaslı kadınların, takvimdeki vakitten kısa bir süre sonra temizlendiklerinde o gün oruçlarını tutmamaları. Bunlardan başka yanlışlar da vardır. Bunlardan bir tanesinin bulunması dahi takvimin düzeltilmesi için yeterlidir. Peki ya bu yanlışlıkların hepsinin bir araya gelmesi halinde durum nasıl olur? Bu kitapta Kur an ve Sünnet'ten delilleri ile bu bilgileri bulacak, sahur ve sabah namazı vakitlerini doğru tayin edebileceksiniz.