9786256400047
971209
https://www.ikrakitap.com/fethu-l-beyan-fi-makasidi-l-kur-an
Fethu’l-Beyân fî Makâsidi’l-Kur’ân
375.00
Hasan Hân 19 yüzyılda yaşamış Hindistan'ın önde gelen âlimlerinden biridir. Hint alt kıtasında
kurumsal yapıya kavuşmuş bir fikir hareketi olarak ortaya çıkan Ehl-i Hadîs ekolünün
kurucularındandır. Bu ekolün en önemli özelliği, hadisler çerçevesinde Kur'ân'ı tefsir etmek, Allah'ın
sıfatlarını barındıran âyetleri te'vil etmekten uzak durmak, Kur'ân'ın zâhirinden uzaklaşmamak ve
taklit ve re'ye başvurmamaktır. Eserlerinde yazdıklarının kaynağını Kur'ân, sünnet, ardından da bu iki
kaynağı rehber edinen selef âlimlerinde aramıştır. Hasan Hân, Fethu'l-Beyân'da her sûre girişinde o
sûreyle ilgili genel bilgilere yer vermiş, özellikle âyetlerin inişi esnasında meydana gelen olaylara,
sûrenin barındırdığı âyet sayısıyla alakalı bilgilere temas etmiştir. Kur'ân-ı Kerîm'deki bazı kelimelerin
lügat ve sarf ilmi açısından kök ve veznine, nahiv ilmi açısından cümle içindeki konum ve işlevine
değinmiş, âyetlerde bulunan bazı harf, edat ve bağlaçların da cümleye nasıl bir anlam kattığına işaret
etmiştir. Belâğat ilmi çerçevesinde ise âyetlerdeki mecâz, teşbîh, istiâre, müşâkele ve mukâbele gibi
edebî sanatlara değinmiştir.
Fethu'l-Beyân'ın en önemli özelliği Hz. Peygamber, sahâbe ve tâbiînden gelen rivayetler ile bunlardan
sonra gelen selef âlimlerinden nakillerle telif edilmiş olmasıdır. Hasan Hân bu tefsirinde sebeb-i nüzûl,
mekkî-medenî, kırâat vecihleri gibi hususları göz önünde bulundurarak âyetleri tefsir etmiş; nesh,
muhkem-müteşâbih, hurûf-u mukataa, Kur'ân'daki tekrarlar vb. konuları kendi bakış açısıyla
açıklamaya çalışmıştır. Nesefî'nin Medârikü't-Tenzîl, İbn Kesîr'in Tefsîrü'l-Kur'âni'l-Azîm ve
Şevkânî'nin Fethu'l-Kadîr adlı tefsirlerinden alıntılar yapılan ve rivayetlerle desteklenen eserde
İsrailiyat'a yer verilmemiştir.
Hasan Hân 19 yüzyılda yaşamış Hindistan'ın önde gelen âlimlerinden biridir. Hint alt kıtasında
kurumsal yapıya kavuşmuş bir fikir hareketi olarak ortaya çıkan Ehl-i Hadîs ekolünün
kurucularındandır. Bu ekolün en önemli özelliği, hadisler çerçevesinde Kur'ân'ı tefsir etmek, Allah'ın
sıfatlarını barındıran âyetleri te'vil etmekten uzak durmak, Kur'ân'ın zâhirinden uzaklaşmamak ve
taklit ve re'ye başvurmamaktır. Eserlerinde yazdıklarının kaynağını Kur'ân, sünnet, ardından da bu iki
kaynağı rehber edinen selef âlimlerinde aramıştır. Hasan Hân, Fethu'l-Beyân'da her sûre girişinde o
sûreyle ilgili genel bilgilere yer vermiş, özellikle âyetlerin inişi esnasında meydana gelen olaylara,
sûrenin barındırdığı âyet sayısıyla alakalı bilgilere temas etmiştir. Kur'ân-ı Kerîm'deki bazı kelimelerin
lügat ve sarf ilmi açısından kök ve veznine, nahiv ilmi açısından cümle içindeki konum ve işlevine
değinmiş, âyetlerde bulunan bazı harf, edat ve bağlaçların da cümleye nasıl bir anlam kattığına işaret
etmiştir. Belâğat ilmi çerçevesinde ise âyetlerdeki mecâz, teşbîh, istiâre, müşâkele ve mukâbele gibi
edebî sanatlara değinmiştir.
Fethu'l-Beyân'ın en önemli özelliği Hz. Peygamber, sahâbe ve tâbiînden gelen rivayetler ile bunlardan
sonra gelen selef âlimlerinden nakillerle telif edilmiş olmasıdır. Hasan Hân bu tefsirinde sebeb-i nüzûl,
mekkî-medenî, kırâat vecihleri gibi hususları göz önünde bulundurarak âyetleri tefsir etmiş; nesh,
muhkem-müteşâbih, hurûf-u mukataa, Kur'ân'daki tekrarlar vb. konuları kendi bakış açısıyla
açıklamaya çalışmıştır. Nesefî'nin Medârikü't-Tenzîl, İbn Kesîr'in Tefsîrü'l-Kur'âni'l-Azîm ve
Şevkânî'nin Fethu'l-Kadîr adlı tefsirlerinden alıntılar yapılan ve rivayetlerle desteklenen eserde
İsrailiyat'a yer verilmemiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.