9786055793388
958010
https://www.ikrakitap.com/hamburger-medeniyeti-ve-diger-makaleler
Hamburger Medeniyeti; ve Diğer Makaleler
252.00
Abdulvahab el-Messirî son asırda İslam dünyasında yetişen önemli düşünür ve ilim adamlarından biridir. Mısırlıdır ancak bundan daha önemlisi o uluslararası bir düşünürdür. Kendisi zihni gelişim sürecinde, materyalizmin dar kalıplarından sıyrılıp insanî olanın enginliğine ulaşmıştır. Abdulvahab el-Messirînin düşüncelerini şekillendiren en önemli boyut onun aşkın insan yaklaşımıdır. Onun bu aşkın insan görüşü, materyalist laiklikten inanan insanlık yaklaşımına geçmesini sağlamıştır.
Edward Said ve Noam Chomsky gibi ünlü yazarların yakın arkadaşı olan üstad el-Messirî başlangıçta Marksist idi. Ancak o Marksist olduğu dönemde bile insanı hiçbir zaman maddeden ibaret bir varlık olarak görmemiştir. Kendisinin bu yaklaşımı da düşüncelerini iman ekseninde geliştirmesi için bir girizgâh olmuştur. Bazen Marksistlik dönemiyle dalga geçer; Allah ve Rasûlünün sünneti üzere bir Marksist idim derdi.
Onun bu ruhu ve aşkın insan eksenli düşüncesi materyalist laikliği sorgulamasına da imkan sağlamıştır. Önce Batılı moderniteyi sorguladı. O, modernizmin insandan kopuk ve insanı nesneleştiren, şeyleştiren, onu mutlak olandan ve Allahtan koparan bir paradigma olduğunu söyledi. Bu sorgulama, nihayette onu Allaha imana götürdü. Bundan dolayı onun imanı duygusal ve taklîdî değildi. İlk hacc yolculuğunda ne kadar etkilendiğini ve imanını ilk çocuğu olduğunda fark ettiğini anlatmıştı. Doğum olayını Marksist düşünce içinde anlamlandıramayınca İslam düşüncesine geçiş yapar. Felsefi arka planı onu düşüncede de farklı bir çizgiye yöneltir. Daha o zaman, insanın materyalist ölçütlerle
Abdulvahab el-Messirî son asırda İslam dünyasında yetişen önemli düşünür ve ilim adamlarından biridir. Mısırlıdır ancak bundan daha önemlisi o uluslararası bir düşünürdür. Kendisi zihni gelişim sürecinde, materyalizmin dar kalıplarından sıyrılıp insanî olanın enginliğine ulaşmıştır. Abdulvahab el-Messirînin düşüncelerini şekillendiren en önemli boyut onun aşkın insan yaklaşımıdır. Onun bu aşkın insan görüşü, materyalist laiklikten inanan insanlık yaklaşımına geçmesini sağlamıştır.
Edward Said ve Noam Chomsky gibi ünlü yazarların yakın arkadaşı olan üstad el-Messirî başlangıçta Marksist idi. Ancak o Marksist olduğu dönemde bile insanı hiçbir zaman maddeden ibaret bir varlık olarak görmemiştir. Kendisinin bu yaklaşımı da düşüncelerini iman ekseninde geliştirmesi için bir girizgâh olmuştur. Bazen Marksistlik dönemiyle dalga geçer; Allah ve Rasûlünün sünneti üzere bir Marksist idim derdi.
Onun bu ruhu ve aşkın insan eksenli düşüncesi materyalist laikliği sorgulamasına da imkan sağlamıştır. Önce Batılı moderniteyi sorguladı. O, modernizmin insandan kopuk ve insanı nesneleştiren, şeyleştiren, onu mutlak olandan ve Allahtan koparan bir paradigma olduğunu söyledi. Bu sorgulama, nihayette onu Allaha imana götürdü. Bundan dolayı onun imanı duygusal ve taklîdî değildi. İlk hacc yolculuğunda ne kadar etkilendiğini ve imanını ilk çocuğu olduğunda fark ettiğini anlatmıştı. Doğum olayını Marksist düşünce içinde anlamlandıramayınca İslam düşüncesine geçiş yapar. Felsefi arka planı onu düşüncede de farklı bir çizgiye yöneltir. Daha o zaman, insanın materyalist ölçütlerle
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.