9786257854894
936590
https://www.ikrakitap.com/heidegger-sarkaci-metafor-kavraminin-arkeolojisi
Heidegger Sarkacı; Metafor Kavramının Arkeolojisi
139.68
Heidegger felsefenin geniş yollarına karşı patikalar önerir. Çünkü düşünülmesi gereken çok
büyüktür ve onu hiçbir zaman kuşatamayız. Yapabileceğimiz, bir patika bulup yol almaktır. Zaten
felsefe de bizden hep yolda olmamızı ister. Öte yandan, Platon'dan bu yana filozoflar yollara
değil, yola inanmıştır. Bu yüzden Heidegger'e göre felsefenin ifsadı, metafizik ile başlar. Batı
metafizik geleneği tanım yaparken; sahici düşünme ve onun en halis şekli olan şiir ise betimler.
Düşünme ve şiir bir patika açtığında, şey şeyler, dünya dünyalaşır, dörtlü toplanır, dil konuşur.
Bu çalışmanın temel gayesi, metafor nosyonuna giden, diğer taraftan metafizik ve onun ana
caddeleri ile kesişmeyen, büyük kavşaklara ulaşmayan bir patika bulmaktır. Arayış şu sorularla
ilerler: Heidegger neden bir taraftan metaforu metafizik, metafiziği ise Varlığın unutulması ile
ilişkilendirirken, özellikle Varlık ve Zaman'dan sonra yazdığı eserlerde metaforlarla örülü bir dil
kullanır? Metaforu metafiziğe başvurmadan anlatmak mümkün müdür? Çok anlamlılığı doğuran
dinamik nedir? Şair veya düşünür bir metafor kullandığında duyusal-düşünsel, özne-nesne ve ses-
anlam arasında vuku bulan eğer bir transfer değilse nedir?
Yazar metaforun çalışma mekanizmasını, sarkaç metaforu üzerinden anlatırken hem kavramın
kendisine, hem de Heidegger düşüncesine yeni bir perspektif açıyor. Bu haliyle eser okuru, dilin
uçurum yönüne, yüksekliğin derinlikle buluştuğu o güvenli alana, güvenin arkasındaki karanlığa,
şiirin uzak yakınlığına davet ediyor.
Heidegger felsefenin geniş yollarına karşı patikalar önerir. Çünkü düşünülmesi gereken çok
büyüktür ve onu hiçbir zaman kuşatamayız. Yapabileceğimiz, bir patika bulup yol almaktır. Zaten
felsefe de bizden hep yolda olmamızı ister. Öte yandan, Platon'dan bu yana filozoflar yollara
değil, yola inanmıştır. Bu yüzden Heidegger'e göre felsefenin ifsadı, metafizik ile başlar. Batı
metafizik geleneği tanım yaparken; sahici düşünme ve onun en halis şekli olan şiir ise betimler.
Düşünme ve şiir bir patika açtığında, şey şeyler, dünya dünyalaşır, dörtlü toplanır, dil konuşur.
Bu çalışmanın temel gayesi, metafor nosyonuna giden, diğer taraftan metafizik ve onun ana
caddeleri ile kesişmeyen, büyük kavşaklara ulaşmayan bir patika bulmaktır. Arayış şu sorularla
ilerler: Heidegger neden bir taraftan metaforu metafizik, metafiziği ise Varlığın unutulması ile
ilişkilendirirken, özellikle Varlık ve Zaman'dan sonra yazdığı eserlerde metaforlarla örülü bir dil
kullanır? Metaforu metafiziğe başvurmadan anlatmak mümkün müdür? Çok anlamlılığı doğuran
dinamik nedir? Şair veya düşünür bir metafor kullandığında duyusal-düşünsel, özne-nesne ve ses-
anlam arasında vuku bulan eğer bir transfer değilse nedir?
Yazar metaforun çalışma mekanizmasını, sarkaç metaforu üzerinden anlatırken hem kavramın
kendisine, hem de Heidegger düşüncesine yeni bir perspektif açıyor. Bu haliyle eser okuru, dilin
uçurum yönüne, yüksekliğin derinlikle buluştuğu o güvenli alana, güvenin arkasındaki karanlığa,
şiirin uzak yakınlığına davet ediyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.