9786257014137
936436
https://www.ikrakitap.com/hepimizden-cok-korkuyorum
Hepimizden Çok Korkuyorum
92.16
Ertuğrul Emin Akgün'ün ilk kitabı Hepimizden Korkuyorum, 2015 yılında
çıkmıştı. Çıkışıyla edebiyat dünyasında yer yerinden oynadı mı bilmem ama en azından birkaç
minik çakıl taşının hafifçe kıpırdadığını ben bu gözlerle gördüm. Doğrusunu isterseniz, tedirgin
edici bir deneyimdi. Bilemiyorum, belki de taşlar yerinden oynamamıştı da yazar, "korku"sunu
bana yani okura bulaştırmakta ustaydı. İyi haber: Hepimizden Korkuyorum'un yazarı geri döndü.
Kötü haber: O bulaşıcı korkuyu da peşinden sürükledi. Üstelik bu defa karşımızda daha "çok"
öykü var. Yani şimdi bu, EEA'nın ikinci kitabı ama aslında ilk kitabı gibi de. Yani ilk kitabıyla
ikinci arasındaki fark bir "çok". Çok daha fazla öykü ve çok daha fazla korku. Yani karşımızda,
yazarın ilk kitabını da içine alan ve bahisleri yükselten bir ikinci kitap var. Hatırlıyorum, onun ilk
kitabı için şöyle bir şeyler demiştim: "Peki Ertuğrul Emin Akgün için o gizli ilk kent neresi?
Büyükçekmece değilse bu gizli kentin adı, kesin korku! Öykülerinde fiilen görülmeyen ama
derinlerde bir dip akıntı gibi varlığını hissettiren korku. O bizden korkuyor. Hepimizden. Ve
korkunç gözlükleriyle bize bakıyor. Görüyor. Biz de ondan korkmalıyız." Hâlâ aynı fikirdeyim.
Üstelik şimdi daha... "Çok".
Ertuğrul Emin Akgün'ün ilk kitabı Hepimizden Korkuyorum, 2015 yılında
çıkmıştı. Çıkışıyla edebiyat dünyasında yer yerinden oynadı mı bilmem ama en azından birkaç
minik çakıl taşının hafifçe kıpırdadığını ben bu gözlerle gördüm. Doğrusunu isterseniz, tedirgin
edici bir deneyimdi. Bilemiyorum, belki de taşlar yerinden oynamamıştı da yazar, "korku"sunu
bana yani okura bulaştırmakta ustaydı. İyi haber: Hepimizden Korkuyorum'un yazarı geri döndü.
Kötü haber: O bulaşıcı korkuyu da peşinden sürükledi. Üstelik bu defa karşımızda daha "çok"
öykü var. Yani şimdi bu, EEA'nın ikinci kitabı ama aslında ilk kitabı gibi de. Yani ilk kitabıyla
ikinci arasındaki fark bir "çok". Çok daha fazla öykü ve çok daha fazla korku. Yani karşımızda,
yazarın ilk kitabını da içine alan ve bahisleri yükselten bir ikinci kitap var. Hatırlıyorum, onun ilk
kitabı için şöyle bir şeyler demiştim: "Peki Ertuğrul Emin Akgün için o gizli ilk kent neresi?
Büyükçekmece değilse bu gizli kentin adı, kesin korku! Öykülerinde fiilen görülmeyen ama
derinlerde bir dip akıntı gibi varlığını hissettiren korku. O bizden korkuyor. Hepimizden. Ve
korkunç gözlükleriyle bize bakıyor. Görüyor. Biz de ondan korkmalıyız." Hâlâ aynı fikirdeyim.
Üstelik şimdi daha... "Çok".
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.