9786058072398
965608
https://www.ikrakitap.com/islam-akidesinin-esaslari
İslam Akidesinin Esasları
35.00
Yaşamış olduğumuz şu zamanda İslam ümmeti koyu bir cehalet içerisindedir. Öyle ki insanlar kötülüğü emreder, iyiliği nehyeder duruma gelmişlerdir. Günahlarının suçunu kadere yüklemiş, Allah (Subhanehu ve Tealâ)'nın dostlarını bırakıp düşmanlarıyla dostluk kurmuş ve onlara sevgi beslemişlerdir. Hiç şüphesiz günümüz insanlarında Allah'tan gayrisine ibadet etmenin her türlüsünü görmekteyiz. Bu vahim durumla birlikte maalesef, insanlara hakkı ve doğruyu gösteren âlimler oldukça azaldı. Hak ile batılı birbirine karıştıran ve insanları aldatan sahtekârlar ise her tarafı sardı. Tabii ki bu duruma en çok tağutlar ve onların arkasında bulunan Hıristiyan ve Yahudiler sevinmektedirler. Maalesef günümüzde öyle bir davetçi nesil türedi ki batıla ve ehline değer veriyor hatta onları savunuyorlar. Aynı zamanda sapkın akidelerini yaymaya, ümmeti uyuşturmaya ve ümmetin içindeki küfre ve tuğyana karşı direniş ruhunu öldürmeye çalışıyorlar. Bugün ümmetin içerisinde bulunduğu duruma bir göz attığımızda birbirlerinden kolaylıkla ayırt edilebilen iki topluluk görürüz. Bir tarafta Yahudi ve Hıristiyanların desteklediği tağut yöneticiler ve onların destekçisi kötü âlimler, diğer tarafta ise tevhit ve cihat ehli muvahhid müslümanlar… Birinci grupta bulunan âlimlere mallar, lüks evler ve güzel unvanlar verilirken diğer gruptaki âlimler tutuklanıyor, hapislere atılıyor, rızık kapıları onlara zorlaştırılıyor ve kötü isimlerle isimlendiriliyorlar. Kendilerini tağutların saltanatına adamış saray mollaları, tağutların Allah'ın dostları olan muvahhidlere saldırmalarını, onlara şiddet uygulamalarını, hapsetme ya da sürgün etmelerini meşru gösterecek kitap ve makaleler yazmakta, bu vesileyle daha yüksek makamlara çıkmayı ve servet elde etmeyi amaçlamaktadırlar. Allah (Subhanehu ve Tealâ)'nın dostu olan muvahhidler ise tevhidi yaymak, bu konudaki şüpheleri ortadan kaldırmak, cihad ruhunu diriltmek, mürtedleri ve bidatçileri kontrol altına alıp engellemek için mallarını ve canlarını bu davaya adamışlardır.
Yaşamış olduğumuz şu zamanda İslam ümmeti koyu bir cehalet içerisindedir. Öyle ki insanlar kötülüğü emreder, iyiliği nehyeder duruma gelmişlerdir. Günahlarının suçunu kadere yüklemiş, Allah (Subhanehu ve Tealâ)'nın dostlarını bırakıp düşmanlarıyla dostluk kurmuş ve onlara sevgi beslemişlerdir. Hiç şüphesiz günümüz insanlarında Allah'tan gayrisine ibadet etmenin her türlüsünü görmekteyiz. Bu vahim durumla birlikte maalesef, insanlara hakkı ve doğruyu gösteren âlimler oldukça azaldı. Hak ile batılı birbirine karıştıran ve insanları aldatan sahtekârlar ise her tarafı sardı. Tabii ki bu duruma en çok tağutlar ve onların arkasında bulunan Hıristiyan ve Yahudiler sevinmektedirler. Maalesef günümüzde öyle bir davetçi nesil türedi ki batıla ve ehline değer veriyor hatta onları savunuyorlar. Aynı zamanda sapkın akidelerini yaymaya, ümmeti uyuşturmaya ve ümmetin içindeki küfre ve tuğyana karşı direniş ruhunu öldürmeye çalışıyorlar. Bugün ümmetin içerisinde bulunduğu duruma bir göz attığımızda birbirlerinden kolaylıkla ayırt edilebilen iki topluluk görürüz. Bir tarafta Yahudi ve Hıristiyanların desteklediği tağut yöneticiler ve onların destekçisi kötü âlimler, diğer tarafta ise tevhit ve cihat ehli muvahhid müslümanlar… Birinci grupta bulunan âlimlere mallar, lüks evler ve güzel unvanlar verilirken diğer gruptaki âlimler tutuklanıyor, hapislere atılıyor, rızık kapıları onlara zorlaştırılıyor ve kötü isimlerle isimlendiriliyorlar. Kendilerini tağutların saltanatına adamış saray mollaları, tağutların Allah'ın dostları olan muvahhidlere saldırmalarını, onlara şiddet uygulamalarını, hapsetme ya da sürgün etmelerini meşru gösterecek kitap ve makaleler yazmakta, bu vesileyle daha yüksek makamlara çıkmayı ve servet elde etmeyi amaçlamaktadırlar. Allah (Subhanehu ve Tealâ)'nın dostu olan muvahhidler ise tevhidi yaymak, bu konudaki şüpheleri ortadan kaldırmak, cihad ruhunu diriltmek, mürtedleri ve bidatçileri kontrol altına alıp engellemek için mallarını ve canlarını bu davaya adamışlardır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.