Simidimde Susamsın

Stok Kodu:
9786257305990
Boyut:
135-195-
Sayfa Sayısı:
362
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-03-29
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%25 indirimli
150,00 TL
112,50 TL
9786257305990
971847
Simidimde Susamsın
Simidimde Susamsın
112.50
Bu kitap ne değildir? Bu kitap bir yemek tarifi ya da yemek tarihi kitabı değildir. Zira yemek ve mutfak ku¨ltu¨ru¨ özelinde bir araştırma yapmaya kalkarsanız mevcut çalışmalarda bu¨yu¨k oranda ya yemek tarifinin verildiğini ya da yemek tarihine odaklanıldığı rahatlıkla görebilirsiniz. Birçok farklı disiplinin inceleme alanına giren mutfak ku¨ltu¨ru¨, bu çalışmada Tu¨rk sokak lezzeti ve atıştırmalığı olan simit özelinde, halk bilimi ve uluslararası ilişkiler disiplinlerinin kavramlarından hareketle disiplinlerarası bir yaklaşımla incelenmiştir. “Yumuşak gu¨ç, gastrodiplomasi, gastromilliyetçilik, meslek folkloru ve ku¨ltu¨rel bellek” çalışmanın kavramsal çerçevesini oluşturmaktadır. Yumuşak gu¨ç unsurlarından biri olan yemek; savaşta kazanıp masada kaybedenlerin aksine, savaşta kaybeden u¨lkelere âdeta yemek masasında kazanma fırsatı sunuyor. Ayrıca gu¨nu¨mu¨zde er meydanında bu¨ku¨lemeyen bilekler, yemek masasında bu¨ku¨lmekte. Kalpleri ve beyinleri baskısız ve silahsız fethetme yolunun mideden geçtiği anlaşılıyor. Cezbedici bir etkiye sahip olan simit, yumuşak gu¨ç stratejisinde “Ben de varım” diyor. Tu¨rkiye'de “En lezzetli simit, hangi ilimizin?” sorusu damak “tadı” u¨zerinden “tatlı tatlı” tartışılırken, “Simit gerçekte hangi topluma ait, hangi ulusun?” sorusu dördu¨ncu¨ gu¨ç olarak nitelenen medyada, konuyu gastromilliyetçilik zeminine taşıdı. Simidin; “saraydan sokağa, sokaktan saraya ve nihayetinde saraydan ku¨resel pazara” devriâlemi söz konusu. Geleneksel simit ve simitçilik kapsamında Ankara simidi özelinde “yapanlar, satanlar ve tadanlar”ın belleğine başvurduğumuz bu çalışma, u¨retimden tu¨ketime zengin bir ku¨ltu¨rel birikimin mevcut olduğunu ortaya koyuyor. Simidi yapan ustalarımızın “Ellerine sağlık”, satıcılarımıza “Allah bereket versin”, tadan herkese de “Afiyet olsun” Ankara simidi; mu¨tevazı ama basit değil, sade ama alelâde değil… Ku¨ltu¨rel bellekte; memur kebabı, memur tavuğu, karatavuk, kıtır tavuk, kızarmış tavuk, susamlı tavuk, kara simit, kuzu kuzu, halk keyfi, fakirin ekmeği, kazan simidi, Çorum döneri, çıtır ve dahası… Simitlerin; atası, babası, padişahı, kralı, abisi… Kara kuru ama simitlerin Leyla'sı… Çay ve ayranın eku¨ru¨, kankası… Ankara'yı özlemenin birkaç nedeninden biri… Ankara simidi; Ankara'nın kent, Tu¨rkiye'nin yemek imgesi… (Tanıtım Bülteninden)
Bu kitap ne değildir? Bu kitap bir yemek tarifi ya da yemek tarihi kitabı değildir. Zira yemek ve mutfak ku¨ltu¨ru¨ özelinde bir araştırma yapmaya kalkarsanız mevcut çalışmalarda bu¨yu¨k oranda ya yemek tarifinin verildiğini ya da yemek tarihine odaklanıldığı rahatlıkla görebilirsiniz. Birçok farklı disiplinin inceleme alanına giren mutfak ku¨ltu¨ru¨, bu çalışmada Tu¨rk sokak lezzeti ve atıştırmalığı olan simit özelinde, halk bilimi ve uluslararası ilişkiler disiplinlerinin kavramlarından hareketle disiplinlerarası bir yaklaşımla incelenmiştir. “Yumuşak gu¨ç, gastrodiplomasi, gastromilliyetçilik, meslek folkloru ve ku¨ltu¨rel bellek” çalışmanın kavramsal çerçevesini oluşturmaktadır. Yumuşak gu¨ç unsurlarından biri olan yemek; savaşta kazanıp masada kaybedenlerin aksine, savaşta kaybeden u¨lkelere âdeta yemek masasında kazanma fırsatı sunuyor. Ayrıca gu¨nu¨mu¨zde er meydanında bu¨ku¨lemeyen bilekler, yemek masasında bu¨ku¨lmekte. Kalpleri ve beyinleri baskısız ve silahsız fethetme yolunun mideden geçtiği anlaşılıyor. Cezbedici bir etkiye sahip olan simit, yumuşak gu¨ç stratejisinde “Ben de varım” diyor. Tu¨rkiye'de “En lezzetli simit, hangi ilimizin?” sorusu damak “tadı” u¨zerinden “tatlı tatlı” tartışılırken, “Simit gerçekte hangi topluma ait, hangi ulusun?” sorusu dördu¨ncu¨ gu¨ç olarak nitelenen medyada, konuyu gastromilliyetçilik zeminine taşıdı. Simidin; “saraydan sokağa, sokaktan saraya ve nihayetinde saraydan ku¨resel pazara” devriâlemi söz konusu. Geleneksel simit ve simitçilik kapsamında Ankara simidi özelinde “yapanlar, satanlar ve tadanlar”ın belleğine başvurduğumuz bu çalışma, u¨retimden tu¨ketime zengin bir ku¨ltu¨rel birikimin mevcut olduğunu ortaya koyuyor. Simidi yapan ustalarımızın “Ellerine sağlık”, satıcılarımıza “Allah bereket versin”, tadan herkese de “Afiyet olsun” Ankara simidi; mu¨tevazı ama basit değil, sade ama alelâde değil… Ku¨ltu¨rel bellekte; memur kebabı, memur tavuğu, karatavuk, kıtır tavuk, kızarmış tavuk, susamlı tavuk, kara simit, kuzu kuzu, halk keyfi, fakirin ekmeği, kazan simidi, Çorum döneri, çıtır ve dahası… Simitlerin; atası, babası, padişahı, kralı, abisi… Kara kuru ama simitlerin Leyla'sı… Çay ve ayranın eku¨ru¨, kankası… Ankara'yı özlemenin birkaç nedeninden biri… Ankara simidi; Ankara'nın kent, Tu¨rkiye'nin yemek imgesi… (Tanıtım Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat
Ürün Sepete Eklendi