9786256563056
976922
https://www.ikrakitap.com/tarih-ve-teoloji-aksinda-necran-hiristiyanlari
Tarih ve Teoloji Aksında Necrân Hıristiyanları
190.40
Güney Arabistan'a 5. yüzyılın sonlarına doğru ulaşmış olan Hıristiyanlık, bir yandan varlığını sürdürmeye çalışırken, öte yandan emperyal güçlerin bölgede hâkimiyet kurmada kullandığı en önemli enstrüman haline dönüşmüştür. Emperyal güçler, mezhepsel/doktriner ayrılıkları güç ve hegemonya arayışlarının aygıtı haline getirmeye başladıklarında doğal olarak başta Necrân olmak üzere bölgede büyük bir kaos oluşmuştur. Bu kaos ortamı tarihte Necrân Katliamı olarak bilinen olayla doruğa ulaşmış; akabinde gerçekleşen Habeş istilasıyla da Habeş hâkimiyeti başlamıştır. Bu dönemde Monofizitlik devlet desteğiyle aşırı güçlendirilmesine ve yaygınlaştırılmasına rağmen, bölgedeki Nestûrilik varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Sâsâniler bölgeye hegemonya tesis edince de Nestûriler desteklenmiştir. 7. yüzyılda “vasi” politik entitelerin bölgedeki hâkimiyetleri son bulduğunda, çeşitli mezheplere bölünmüş halde bulunan Necrânlılar varlıklarını devam ettirebilmek için zorunlu bir birliktelik oluşturmuşlardır. Nitekim; Mekke fethinden sonra önemli bir güç haline gelen Hz. Peygamberi, Medine'de birlikte ziyaret etmişlerdir. Onunla yaptıkları antlaşma gereği Hıristiyan kalarak cizye vermeyi kabul etmişlerdir. Ridde olaylarına karışmaları sebebiyle antlaşma bozulsa da Hz. Ebubekir'in barış politikası bağlamında kendileriyle yeniden bir antlaşma yapılmıştır. Başta güvenlik politikaları sebebiyle Hz. Ömer, onları devletin kuzey doğu ve kuzey batı bölgelerine tehcir ve iskân ettirmiştir. Bir asır içinde de farklı sebeplerden (göç, ihtidâ, ölüm, vb.) sosyolojik bir grup olarak takip etmek imkânsız hale gelmiştir.
Güney Arabistan'a 5. yüzyılın sonlarına doğru ulaşmış olan Hıristiyanlık, bir yandan varlığını sürdürmeye çalışırken, öte yandan emperyal güçlerin bölgede hâkimiyet kurmada kullandığı en önemli enstrüman haline dönüşmüştür. Emperyal güçler, mezhepsel/doktriner ayrılıkları güç ve hegemonya arayışlarının aygıtı haline getirmeye başladıklarında doğal olarak başta Necrân olmak üzere bölgede büyük bir kaos oluşmuştur. Bu kaos ortamı tarihte Necrân Katliamı olarak bilinen olayla doruğa ulaşmış; akabinde gerçekleşen Habeş istilasıyla da Habeş hâkimiyeti başlamıştır. Bu dönemde Monofizitlik devlet desteğiyle aşırı güçlendirilmesine ve yaygınlaştırılmasına rağmen, bölgedeki Nestûrilik varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Sâsâniler bölgeye hegemonya tesis edince de Nestûriler desteklenmiştir. 7. yüzyılda “vasi” politik entitelerin bölgedeki hâkimiyetleri son bulduğunda, çeşitli mezheplere bölünmüş halde bulunan Necrânlılar varlıklarını devam ettirebilmek için zorunlu bir birliktelik oluşturmuşlardır. Nitekim; Mekke fethinden sonra önemli bir güç haline gelen Hz. Peygamberi, Medine'de birlikte ziyaret etmişlerdir. Onunla yaptıkları antlaşma gereği Hıristiyan kalarak cizye vermeyi kabul etmişlerdir. Ridde olaylarına karışmaları sebebiyle antlaşma bozulsa da Hz. Ebubekir'in barış politikası bağlamında kendileriyle yeniden bir antlaşma yapılmıştır. Başta güvenlik politikaları sebebiyle Hz. Ömer, onları devletin kuzey doğu ve kuzey batı bölgelerine tehcir ve iskân ettirmiştir. Bir asır içinde de farklı sebeplerden (göç, ihtidâ, ölüm, vb.) sosyolojik bir grup olarak takip etmek imkânsız hale gelmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.