9786256123182
981461
https://www.ikrakitap.com/turkiye-ve-iran-da-yuksekogretim-sistemi-karsilastirmali-bir-yaklasim
Türkiye ve İran’da Yükseköğretim Sistemi;Karşılaştırmalı Bir Yaklaşım
154.00
Bu çalışmanın amacı Türkiye ve İran'ın yükseköğretim sistemlerini karşılaştırmalı bir yaklaşımla incelemektir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma Türkiye ve İran'da yükseköğretim kavramları, yükseköğretimin tarihçesi, amacı, yapısı; yükseköğretimde uluslararasılaşma ve yükseköğretim çalışmalarında iki ülkenin dünyadaki konumu bölümlerine yer verilmiştir.
Çalışmada şu temel bulgular elde edilmiştir. Türkiye ve İran yüzyıllara dayanan köklü ilişkilere, etkileşime, ortak tarih, inanç, dil, edebiyat, kültür ve sanat ögelerine sahip komşu iki ülkedir. Buna ilaveten her iki ülke son iki asırda (1980'lere kadar) düşünce, siyaset, edebiyat, eğitim ve yükseköğretim alanında benzer modernleşme sürecinden geçmiştir. Türkiye ve İran yükseköğretim tarihinde dikkat çeken farklılıkların ise 1980'lerde her iki ülkede yaşanan siyasal gelişmelerden sonra yaşandığı görülmektedir. Türkiye'de 1980 yılında askerî darbeyle Batıcı, seküler, Kemalist, milliyetçi ve dine oldukça mesafeli bir yönetim iş başına gelirken 1979'da İran'da İslam devrimi gerçekleşmiş ve ardından İslam Cumhuriyeti kurulmuştur. İslam devriminin temel ilkelerine bakıldığında İslamcı, millî-muhafazakâr ve Batı karşıtı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumun doğal bir sonucu olarak 1980'lerden sonra Türkiye ve İran'da yükseköğretim politikalarında farklılıkların daha çok ön plana çıktığı söylenebilir.
Türkiye ve İran yükseköğretim sistemlerinin bireylerin eğitim düzeyini arttırma, ülkenin bilim, araştırma, teknoloji kapasitesini geliştirme, topluma hizmet ve milliyetçilik konularında benzer amaçlara sahip olduğu görülmüştür. Buna karşın dinî yaşam biçimine mesafeli Atatürkçü, laik, Batıcı ve Kemalist bir toplum inşa etmeyi amaçlayan Türkiye ile İslamî ilke, ahlâk ve değerlere bağlı bir toplum inşa etmeyi hedefleyen İran'ın yükseköğretimde felsefi, düşünsel ve ideolojik amaçlar noktasında ayrıştığı görülmüştür.
Yükseköğretim sürecinin birden fazla bakanlık tarafından yürütülmesi, üniversitelerin yapılanmasında meslek yüksekokulu ve enstitü birimlerinin olmaması, açıköğretimde önlisans programlarına yer verilmemesi, buna karşın yüksek lisans ve doktora programlarının bulunması, tek cinsiyetli üniversite veya birimlerin olması, öğrenci seçme sisteminde mahallî kontenjanlı programlara yer verilmesi, yine öğrenci seçme sisteminde dezavantajlı bölgelere ek puan verilmesi, tıp ve sağlık eğitiminin ayrı bir bakanlık nezdinde yürütülmesi gibi uygu lamalar İran yükseköğretim sistemini Türkiye yükseköğretim sisteminden ayıran yapısal bulgulara işaret etmektedir.
Öğrenci istatistiklerine ilişkin araştırmada elde edilen bulgular ışığında Türkiye'de önlisans öğrencilerinin toplam öğrencilere oranının İran'dan yüksek olduğu, buna karşın İran'da lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyindeki öğrencilerin toplam öğrencilere oranının Türkiye'den yüksek olduğu tespit edilmiştir. Mezun öğrenciler için de aynı bulgular elde edilmiştir. Araştırmada edilen diğer bir bulguya göre toplamda, önlisans ve doktora kademelerinde Türkiye'deki kadın öğrenci oranı İran'dan daha yüksek iken lisans ve yüksek lisans kademe-sinde İran'daki kadın öğrenci oranının Türkiye'den daha yüksek olduğu görülmüştür. Öğretim üyeleri bulgularına göre Türkiye'deki profesör ve doçentlerin toplam öğretim elemanlarına oranı İran'dan yüksek iken İran'daki doktor öğretim üyelerinin toplama oranının ise Türkiye'den daha yüksek olduğu görülmüştür. Cinsiyete dayalı öğretim elemanları bulgularında bütün unvanlarda Türkiye'deki kadın öğretim elemanı oranının İran'dan daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Bu çalışmada yükseköğretimde uluslararasılaşmaya ilişkin elde edilen bulgularda Türkiye'nin gerek uluslararası öğrenci ve öğretim elemanı hareketliliğinde gerekse tüm uluslararasılaşma göstergelerinde İran'ın çok ilerisinde olduğu görülmüştür.
Bilimsel yayın performansı ve yükseköğretim çalışmalarına ilişkin elde edilen bulgularda İran'ın performans göstergelerinin çoğunlukla Türkiye'den daha iyi olduğu görülmüştür. Ancak genel olarak iki ülkenin birbirine yakın değerlere sahip olduğu bulgusuna da ulaşılmıştır.
Bu çalışmanın amacı Türkiye ve İran'ın yükseköğretim sistemlerini karşılaştırmalı bir yaklaşımla incelemektir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma Türkiye ve İran'da yükseköğretim kavramları, yükseköğretimin tarihçesi, amacı, yapısı; yükseköğretimde uluslararasılaşma ve yükseköğretim çalışmalarında iki ülkenin dünyadaki konumu bölümlerine yer verilmiştir.
Çalışmada şu temel bulgular elde edilmiştir. Türkiye ve İran yüzyıllara dayanan köklü ilişkilere, etkileşime, ortak tarih, inanç, dil, edebiyat, kültür ve sanat ögelerine sahip komşu iki ülkedir. Buna ilaveten her iki ülke son iki asırda (1980'lere kadar) düşünce, siyaset, edebiyat, eğitim ve yükseköğretim alanında benzer modernleşme sürecinden geçmiştir. Türkiye ve İran yükseköğretim tarihinde dikkat çeken farklılıkların ise 1980'lerde her iki ülkede yaşanan siyasal gelişmelerden sonra yaşandığı görülmektedir. Türkiye'de 1980 yılında askerî darbeyle Batıcı, seküler, Kemalist, milliyetçi ve dine oldukça mesafeli bir yönetim iş başına gelirken 1979'da İran'da İslam devrimi gerçekleşmiş ve ardından İslam Cumhuriyeti kurulmuştur. İslam devriminin temel ilkelerine bakıldığında İslamcı, millî-muhafazakâr ve Batı karşıtı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumun doğal bir sonucu olarak 1980'lerden sonra Türkiye ve İran'da yükseköğretim politikalarında farklılıkların daha çok ön plana çıktığı söylenebilir.
Türkiye ve İran yükseköğretim sistemlerinin bireylerin eğitim düzeyini arttırma, ülkenin bilim, araştırma, teknoloji kapasitesini geliştirme, topluma hizmet ve milliyetçilik konularında benzer amaçlara sahip olduğu görülmüştür. Buna karşın dinî yaşam biçimine mesafeli Atatürkçü, laik, Batıcı ve Kemalist bir toplum inşa etmeyi amaçlayan Türkiye ile İslamî ilke, ahlâk ve değerlere bağlı bir toplum inşa etmeyi hedefleyen İran'ın yükseköğretimde felsefi, düşünsel ve ideolojik amaçlar noktasında ayrıştığı görülmüştür.
Yükseköğretim sürecinin birden fazla bakanlık tarafından yürütülmesi, üniversitelerin yapılanmasında meslek yüksekokulu ve enstitü birimlerinin olmaması, açıköğretimde önlisans programlarına yer verilmemesi, buna karşın yüksek lisans ve doktora programlarının bulunması, tek cinsiyetli üniversite veya birimlerin olması, öğrenci seçme sisteminde mahallî kontenjanlı programlara yer verilmesi, yine öğrenci seçme sisteminde dezavantajlı bölgelere ek puan verilmesi, tıp ve sağlık eğitiminin ayrı bir bakanlık nezdinde yürütülmesi gibi uygu lamalar İran yükseköğretim sistemini Türkiye yükseköğretim sisteminden ayıran yapısal bulgulara işaret etmektedir.
Öğrenci istatistiklerine ilişkin araştırmada elde edilen bulgular ışığında Türkiye'de önlisans öğrencilerinin toplam öğrencilere oranının İran'dan yüksek olduğu, buna karşın İran'da lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyindeki öğrencilerin toplam öğrencilere oranının Türkiye'den yüksek olduğu tespit edilmiştir. Mezun öğrenciler için de aynı bulgular elde edilmiştir. Araştırmada edilen diğer bir bulguya göre toplamda, önlisans ve doktora kademelerinde Türkiye'deki kadın öğrenci oranı İran'dan daha yüksek iken lisans ve yüksek lisans kademe-sinde İran'daki kadın öğrenci oranının Türkiye'den daha yüksek olduğu görülmüştür. Öğretim üyeleri bulgularına göre Türkiye'deki profesör ve doçentlerin toplam öğretim elemanlarına oranı İran'dan yüksek iken İran'daki doktor öğretim üyelerinin toplama oranının ise Türkiye'den daha yüksek olduğu görülmüştür. Cinsiyete dayalı öğretim elemanları bulgularında bütün unvanlarda Türkiye'deki kadın öğretim elemanı oranının İran'dan daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Bu çalışmada yükseköğretimde uluslararasılaşmaya ilişkin elde edilen bulgularda Türkiye'nin gerek uluslararası öğrenci ve öğretim elemanı hareketliliğinde gerekse tüm uluslararasılaşma göstergelerinde İran'ın çok ilerisinde olduğu görülmüştür.
Bilimsel yayın performansı ve yükseköğretim çalışmalarına ilişkin elde edilen bulgularda İran'ın performans göstergelerinin çoğunlukla Türkiye'den daha iyi olduğu görülmüştür. Ancak genel olarak iki ülkenin birbirine yakın değerlere sahip olduğu bulgusuna da ulaşılmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.