Herkesin kendince bir yol tuttuğu, tuttuğu yolu da en doğru yol gördüğü şu zamanda Kur'an ve Sünnet dışındaki hangi yol veya rehber bizi gerçek doğru olan yola ulaştırabilir ki? Nerdeyse herkesin okuma yazma bildiği, her köşe başına eğitim kurumları kurularak ilim uğruna büyük paralar harcanan şu çağda ne hazin- dir ki insanlar yaratılış amaçlarını dahi öğrenememişlerdir. Yıllarını eğitime vermiş, gerekli-gereksiz pek çok kitap, dergi ve gazete okumuş olan fakat dünya ve ahiret saadetine ulaştıracak olan, ölünce kendisinden dolayı hesaba çekileceği Kur'an'ı bir kere bile okumamış nice insanın var olduğu bir dönemde yaşıyoruz.
Hiç şüphesiz ki okunup anlaşılması için bir ömrün adanmasına ve rehberliğinde bir hayat yaşanmasına değer olan tek kitap; Allah'ın (Subhanehu ve Teâlâ) kitabı Kur'an'dır. Ancak ne kadar üzücüdür ki çokça okunduğu halde manası ve anlamı bilinmeye- rek istismara uğrayan surelerden birisi de Yasin Suresi'dir. Tevhidi bilinçten ve gerçek imandan yoksun olan binlerce insan, bu surenin manasını anlamak ve ona göre yaşamak yerine sadece onun lafızlarına önem veriyor, onu kutsal gün ve gecelerde, cenazelerde, mezarlıklarda ve her türlü merasimlerde okuyorlar. Bizler, bu dünyada nefsimize göre bir hayat yaşamak uğruna Allah'ın vahyi olan Yasin Suresini ve diğer sureleri önemsemeden bir hayat yaşamışsak öldükten sonra başkalarının başucumuzda okuduğu Yasin Suresinin bize ne kadar faydası olabilir ki?
"(Biz bu Kur'an'ı) diri olanları uyarman için ve kâfirler üzerine de azap sözü hak olsun diye (indirdik)" (Yasin, 70)
Herkesin kendince bir yol tuttuğu, tuttuğu yolu da en doğru yol gördüğü şu zamanda Kur'an ve Sünnet dışındaki hangi yol veya rehber bizi gerçek doğru olan yola ulaştırabilir ki? Nerdeyse herkesin okuma yazma bildiği, her köşe başına eğitim kurumları kurularak ilim uğruna büyük paralar harcanan şu çağda ne hazin- dir ki insanlar yaratılış amaçlarını dahi öğrenememişlerdir. Yıllarını eğitime vermiş, gerekli-gereksiz pek çok kitap, dergi ve gazete okumuş olan fakat dünya ve ahiret saadetine ulaştıracak olan, ölünce kendisinden dolayı hesaba çekileceği Kur'an'ı bir kere bile okumamış nice insanın var olduğu bir dönemde yaşıyoruz.
Hiç şüphesiz ki okunup anlaşılması için bir ömrün adanmasına ve rehberliğinde bir hayat yaşanmasına değer olan tek kitap; Allah'ın (Subhanehu ve Teâlâ) kitabı Kur'an'dır. Ancak ne kadar üzücüdür ki çokça okunduğu halde manası ve anlamı bilinmeye- rek istismara uğrayan surelerden birisi de Yasin Suresi'dir. Tevhidi bilinçten ve gerçek imandan yoksun olan binlerce insan, bu surenin manasını anlamak ve ona göre yaşamak yerine sadece onun lafızlarına önem veriyor, onu kutsal gün ve gecelerde, cenazelerde, mezarlıklarda ve her türlü merasimlerde okuyorlar. Bizler, bu dünyada nefsimize göre bir hayat yaşamak uğruna Allah'ın vahyi olan Yasin Suresini ve diğer sureleri önemsemeden bir hayat yaşamışsak öldükten sonra başkalarının başucumuzda okuduğu Yasin Suresinin bize ne kadar faydası olabilir ki?
"(Biz bu Kur'an'ı) diri olanları uyarman için ve kâfirler üzerine de azap sözü hak olsun diye (indirdik)" (Yasin, 70)