3002848100209
928545
https://www.ikrakitap.com/zikir-ehline-sorun-1-tevhid-ve-cihad-minberi-fetva-kurulu
Zikir Ehline Sorun! 1; Tevhid ve Cihad Minberi Fetva Kurulu
270.00
Zikir Ehline Sorun Tevhid ve Cihad Minberi Fetva Kurulu
" Hamd "Bilmiyorsanız zikir ehline sorun” (16 Nahl/43) diye emrederek Müslümanların alimlerini, avamları için bir nur ve bereket kılan Allah'a özgüdür. Salât ve selam "Cehaletin ilacı sormaktır”1 diye buyurarak ümmetini alimlere sormaya teşvik eden Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in, O'nun ailesinin, ashabının ve onların yolunu en güzel şekilde takip ederek risalete varislik edenlerin üzerine olsun.
Allah (Subhanehu ve Tealâ) biz kullarını sadece kendisine ibadet edelim diye yaratmıştır. Allah'a ibadet ise ancak ilim ile mümkündür. Bundan dolayı kula vacip olan ilk şey ilimdir. "Bil ki Allah'tan başka ilah yoktur” (Muhammed 19) ayetinde tevhid cümlesinden önce ilim cümlesinin gelmesi ilmin önemine yönelik bir işarettir. İlme ulaşabilmenin yollarından bir tanesi de sormaktır.
Bundan dolayıdır ki Allah (Subhanehu ve Tealâ) bizlere soru sormayı, bilmediğimiz hususlarda fetva istemeyi vacip kılmıştır. Zira avamın bu dini istikamet üzere yaşayabilmesi, ancak bilmediği hususları alimlere sormaksıyla mümlündür. Soru sormanın avam üzerine vacip olması ister istemez kendisine soru sorulacak bir merciin bulunmasını da vacip kılmaktadır. Zira vacibin ancak kendisi ile yapılabildiği şey de vaciptir.2 Nitekim "Bilmiyorsanız zikir ehline sorun” (16 Nahl/43) ayeti ister istemez böyle bir merciin bulunması zorunlu kılmaktadır. Bundan dolayı İslam, ilme ve alimlere büyük önem atfetmiştir. Allah (Subhanehu ve Tealâ) ilim ehlini bizzat kendi nefsi ve melekleri ile birlikte zikrederken, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ise kendisine varis olabilecek kimselerin ancak alimler olduğunu bildirmiştir.
Zikir Ehline Sorun Tevhid ve Cihad Minberi Fetva Kurulu
" Hamd "Bilmiyorsanız zikir ehline sorun” (16 Nahl/43) diye emrederek Müslümanların alimlerini, avamları için bir nur ve bereket kılan Allah'a özgüdür. Salât ve selam "Cehaletin ilacı sormaktır”1 diye buyurarak ümmetini alimlere sormaya teşvik eden Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in, O'nun ailesinin, ashabının ve onların yolunu en güzel şekilde takip ederek risalete varislik edenlerin üzerine olsun.
Allah (Subhanehu ve Tealâ) biz kullarını sadece kendisine ibadet edelim diye yaratmıştır. Allah'a ibadet ise ancak ilim ile mümkündür. Bundan dolayı kula vacip olan ilk şey ilimdir. "Bil ki Allah'tan başka ilah yoktur” (Muhammed 19) ayetinde tevhid cümlesinden önce ilim cümlesinin gelmesi ilmin önemine yönelik bir işarettir. İlme ulaşabilmenin yollarından bir tanesi de sormaktır.
Bundan dolayıdır ki Allah (Subhanehu ve Tealâ) bizlere soru sormayı, bilmediğimiz hususlarda fetva istemeyi vacip kılmıştır. Zira avamın bu dini istikamet üzere yaşayabilmesi, ancak bilmediği hususları alimlere sormaksıyla mümlündür. Soru sormanın avam üzerine vacip olması ister istemez kendisine soru sorulacak bir merciin bulunmasını da vacip kılmaktadır. Zira vacibin ancak kendisi ile yapılabildiği şey de vaciptir.2 Nitekim "Bilmiyorsanız zikir ehline sorun” (16 Nahl/43) ayeti ister istemez böyle bir merciin bulunması zorunlu kılmaktadır. Bundan dolayı İslam, ilme ve alimlere büyük önem atfetmiştir. Allah (Subhanehu ve Tealâ) ilim ehlini bizzat kendi nefsi ve melekleri ile birlikte zikrederken, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ise kendisine varis olabilecek kimselerin ancak alimler olduğunu bildirmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.